ZAMANLAR (TEKRAR)

Bu dersimizde önceki derslerde gördüğümüz zamanlar hakkında genel bir tekrar yapacağız.

Şimdiki Zaman: Eylemin belirttiği kavramın, içinde bulunulan zamanda başladığını ve devam etmekte olduğunu bildiren kiptir.

İngilizcede şimdiki zamanı haber veren bir cümle kurmak için şu kurallara dikkat ediyorduk:

- Fiilin sonuna ‘’-ing’’ eki getirilir. Bu ek Türkçede fiile eklenen ‘’-yor’’ ekinin İngilizce karşılığıdır.

- Fiilin önüne ‘’am, is, are’’ sözcüklerinden uygun olan getirilir. Şayet cümlede ‘’I’’ şahıs zamiri varsa ‘’am’’ sözcüğü kullanılır. Yine cümlede yer alan şahıs zamiri tekil ise (he, she, it gibi) ‘’is’’ sözcüğü, çoğul ise (we, you, they gibi) ‘’are’’ sözcüğü kullanılır.

 

ÖRNEKLER:

Olumlu Cümle

I am shutting the door. (ay em şating dı: do:) : Ben kapıyı kapatıyorum.

You are writing a letter. (yu: a: rayting ı ‘letı) : Siz bir mektup yazıyorsunuz.

He is coming here. (hi: iz kaming hiı) : O (erkek) buraya geliyor.

She is drinking. (şi: iz drinking) : O (bayan) içiyor.

It is eating the potatoes. (it iz i:ting dı: pı’teytouz) : O (cansız ve hayvan) patatesleri yiyor.

We are opening the window. (wi: a: oupıning dı: ‘windou) : Biz pencereyi açıyoruz.

They are cleaning the table. (dey a: kli:ning dı: ‘teybıl) : Onlar masayı temizliyor.

 

Olumsuz Cümle

I am not shutting the door. (ay em  not şating dı: do:) : Ben kapıyı kapatmıyorum.

You are not writing a letter. (yu: a: not rayting ı ‘letı) : Siz bir mektup yazmıyorsunuz.

He is not coming here. (hi: iz not kaming hiı) : O (erkek) buraya gelmiyor.

She is not drinking. (şi: iz not drinking) : O (bayan) içmiyor.

It is not eating the potatoes. (it iz not  i:ting dı: pı’teytouz) : O (cansız ve hayvan) patatesleri yemiyor.

We are not opening the window. (wi: a: not oupıning dı: ‘windou) : Biz pencereyi açmıyoruz.

They are not cleaning the table. (dey a: not kli:ning dı: ‘teybıl) : Onlar masayı temizlemiyor.

 

Soru Cümlesi

Am I  shutting the door? (em ay şating dı: do:) : Ben kapıyı kapatıyor mu?

Are you writing a letter? (a: yu: rayting ı ‘letı) : Siz bir mektup yazıyor musunuz?

Is he coming here? (iz hi: kaming hiı) : O (erkek) buraya geliyor mu?

Is she drinking? (iz şi: drinking) : O (bayan) içiyor mu?

Is it eating the potatoes? (iz it i:ting dı: pı’teytouz) : O (cansız ve hayvan) patatesleri yiyor mu?

Are we opening the window? (a: wi: oupıning dı: ‘windou) : Biz pencereyi açıyoruz mu?

Are they cleaning the table? (a: dey kli:ning dı: ‘teybıl) : Onlar masayı temizliyor mu?

 

Geniş Zaman: Fiilin her zaman yapıldığını, yapılmakta olduğunu veya yapılacağını belirten, -r, -ir veya -er ekiyle kurulan zaman: Başlar (başla-r), geliriz (gel-ir-iz), severim (sev-er-im) gibi.

İngilizcede geniş zamanlı cümle kurmak için fiil kökü öznenin yanına yalın olarak getirilir. Özne ‘’he, she, it’’  ise fiile ‘’- s’’ takısı eklenir.

İngilizcede geniş zamanlı olumlu bir cümle olumsuz ve soru yapılmak istenirse aşağıdaki kurallar dikkate alınıyordu:

-  Özne ’’he, she, it’’ zamirlerinden herhangi biri ise  ‘’does not (doesn’t)’’ sözcüğü getirilir.  Geniş zamanlı olumlu cümle kurarken ‘’he, she, it’’ zamirleri varsa fiile ‘’-s’’ takısı ekliyorduk. Ancak geniş zamanlı cümle olumsuz yapılırken bu ‘’-s’’ fiile eklenmez, fiil kökü yalın olarak kullanılır.

- Özne ‘’I, you, we, they’’ zamirlerinden herhangi biri ise  ‘’do not (don’t)’’ sözcüğü getirilir. Fiil kökü olumlu cümlede olduğu gibi yalın olarak kullanılır.

- Özne ’’he, she, it’’ zamirlerinden herhangi biri ise cümenin başına ‘’does’’ sözcüğü getirilir.  Geniş zamanlı olumlu cümle kurarken ‘’he, she, it’’ zamirleri varsa fiile ‘’-s’’ takısı ekliyorduk. Ancak geniş zamanlı soru cümlesi kurarken bu ‘’-s’’ fiile eklenmez, fiil kökü yalın olarak kullanılır.

- Özne ‘’I, you, we, they’’ zamirlerinden herhangi biri ise cümlenin başına ‘’do’’ sözcüğü getirilir. Fiil kökü olumlu cümlede olduğu gibi yalın olarak kullanılır.

 

Olumlu Cümle

I wash the car. (ay woş dı: ka:) : Ben arabayı yıkarım.

You ask the questions. (yu: a:sk dı: ‘kwesçınz) : Sen sorular sorarsın.

He likes the toys. (hi: layks dı: toyz) : O (erkek) oyuncakları sever.

She eats the apple. (şi: i:ts di: ‘epıl) : O (bayan) elma yer.

It plays. (it pleyz) : O (cansız ve hayvan) oynar.

We walk in the garden. (wi: wo:k in dı: ‘ga:dın) : Biz bahçede yürürüz.

You run near the park. (yu: ran niı dı: pa:k) : Siz parkın yanında koşarsınız.

They read a magazine. (dey ri:d ı megı’zi:n) : Onlar bir dergi okurlar.

 

Olumsuz Cümle

I don’t wash the car. (ay dount woş dı: ka:) : Ben arabayı yıkamam.

You don’t ask the questions. (yu: dount  a:sk dı: ‘kwesçınz) : Sen sorular sormazsın.

He doesn’t like the toys. (hi: dazınt layk dı: toyz) : O (erkek) oyuncakları sevmezsin.

She doesn’t eat the apple. (şi: dazınt i:t di: ‘epıl) : O (bayan) elma yemez.

It doesn’t play. (it dazınt pley) : O (cansız ve hayvan) oynamaz.

We don’t walk in the garden. (wi: dount wo:k in dı: ‘ga:dın) : Biz bahçede yürümeyiz.

You don’t run near the park. (yu: dount ran niı dı: pa:k) : Siz parkın yanında koşmazsınız.

They don’t read a magazine. (dey dount ri:d ı megı’zi:n) : Onlar bir dergi okumazlar.

 

Soru Cümlesi

Do I wash the car? (du: ay woş dı: ka:) : Ben arabayı yıkar mıyım?

Do you ask the questions? (du: yu: a:sk dı: ‘kwesçınz) : Sen sorular sorar mısın?

Does he like the toys? (daz hi: layks dı: toyz) : O (erkek) oyuncakları sever mi?

Does she eat the apple. (daz şi: i:t di: ‘epıl) : O (bayan) elma yer mi?

Does it play? (daz it pley) : O (cansız ve hayvan) oynar mı?

Do we walk in the garden? (du: wi: wo:k in dı: ‘ga:dın) : Biz bahçede yürür müyüz?

Do you run near the park? (du: yu: ran niı dı: pa:k) : Siz parkın yanında koşar mısınız?

Do they read a magazine? (du: dey ri:d ı megı’zi:n) : Onlar bir dergi okurlar mı?

 

GELECEK ZAMAN

Gelecek Zaman: Fiilin belirttiği zaman kavramının, içinde bulunulan zamandan sonraya ait olduğunu belirten, -ecek, -acak ekleriyle kurulan zamandır.

Türkçedeki ‘’-ecek, -acak’’ eklerinin İngilizce karşılığı ‘’shall ve will’’ sözcükleridir. Şayet  cümlenin öznesi ‘’I’’ veya ‘’we’’ ise fiilin önüne ‘’shall’’ getirilir. Özne ‘’you, he, she, it, they’’ zamirlerinden herhangi biri ise fiilin önüne ‘’will’’ getirilir. Fiil kökü yalın olarak yazılır.

İngilizcede gelecek zaman cümlesini olumsuz yapmak için ‘’shall ve will’’ sözcüklerinden sonra ‘’not’’ sözcüğünü getirmek yeterlidir. Fiil kökü yine yalın olarak gelecektir.

İngilizcede gelecek zaman cümlesini soru yapmak için ‘’shall ve will’’ sözcükleri başa getirilir. Fiil kökü yine yalın olarak kullanılır.

 

Olumlu Cümle

I shall talk with my friend. (ay şel to:k wid may frend) : Arkadaşımla konuşacağım.

You will go to the cinema. (yu: wil gou tu: dı: ‘sinımı) : Sen sinemaya gideceksin.

He will wash his face. (hi: wil woş hiz feys) : O (erkek) yüzünü yıkayacak.

She will sleep in this bedroom. (şi: wil sli:p in dis ‘bedrum) : O (bayan)bu yatak odasında uyuyacak.

It will run to the tree. (it wil ran tu: dı: tri:) : O (cansız ve hayvan) ağaca koşacak.

We shall teach. (wi: şel ti:ç) : Biz öğreteceğiz.

You will come here. (yu: wil kam hiı) : Siz buraya geleceksiniz.

They will ask the question. (dey wil a:sk dı: ‘kwesçın) : Onlar soru soracak.

 

Olumsuz Cümle

I shan’t talk with my friend. (ay şa:nt to:k wid may frend) : Arkadaşımla konuşmayacağım.

You won’t go to the cinema. (yu: wount gou tu: dı: ‘sinımı) : Sen sinemaya gitmeyeceksin.

He won’t wash his face. (hi: wount woş hiz feys) : O (erkek) yüzünü yıkamayacak.

She won’t  sleep in this bedroom. (şi: wount sli:p in dis ‘bedrum) : O (bayan)bu yatak odasında uyumayacak.

It won’t run to the tree. (it wount ran tu: dı: tri:) : O (cansız ve hayvan) ağaca koşmayacak.

We shan’t teach. (wi: şa:nt ti:ç) : Biz öğretmeyeceğiz.

You won’t come here. (yu: wount kam hiı) : Siz buraya gelmeyeceksiniz.

They won’t ask the question. (dey wount a:sk dı: ‘kwesçın) : Onlar soru sormayacaklar.

 

Soru Cümlesi

Shall I talk with my friend? (şel ay to:k wid may frend) : Arkadaşımla konuşacak mıyım?

Will you go to the cinema? (wil yu: gou tu: dı: ‘sinımı) : Sen sinemaya gidecek misin?

Will he  wash his face? (wil hi: woş hiz feys) : O (erkek) yüzünü yıkayacak mı?

Will she sleep in this bedroom? (wil şi: sli:p in dis ‘bedrum) : O (bayan)bu yatak odasında uyuyacak mı?

Will it run to the tree? (wil it ran tu: dı: tri:) : O (cansız ve hayvan) ağaca koşacak mı?

Shall we teach? (şel wi: ti:ç) : Biz öğretecek miyiz?

Will you come here? (wil yu: kam hiı) : Siz buraya gelecek misiniz?

Will they ask the question? (wil dey a:sk dı: ‘kwesçın) : Onlar soru soracaklar mı?

 

-  Öznesi ‘’I’’ ve ‘’we’’ olan soru cümleleri bazen gelecek zaman sorusu olmaktan ziyade bir teklif bildirir.  

Shall I shut the window? (şel ay şat dı: ‘windou) : Pencereyi kapatayım mı?

 

- Öznesi ‘’you’’ olan soru cümleleri bazen gelecek zaman olmaktan ziyade bir istek bildirir.

Will you open the window? (wil yu: oupıdı: ‘windou) : Pencereyi açar mısınız?

 

-  Günümüzde ‘’I ve we’’ şahıs zamirleriyle ‘’shall’’ yerine ‘’will’’ sözcüğü de kullanılmaktadır. Sadece gelecek zamanın soru halinde ve yukarıda saydığımız iki özel durumda ‘’will’’ sözcüğü ‘’shall’’ yerine kullanılamaz.

 

I  will go. (ay wil gou) : Ben gideceğim.

We will run. (wi wil ran) : Biz koşacağız.

I won’t talk with my friend. (ay wount to:k wid may frend) : Arkadaşımla konuşmayacağım.

We won’t go to the cinema. (wi: wount gou tu: dı: ‘sinımı) : Biz sinemaya gitmeyeceğiz.

 

 

BU DERSTE GEÇEN SÖZCÜKLER

a (ı) : herhangi bir

am (em) : -ım, -im, - um, -üm

are (a:) : -dırlar

arent (a:nt) : değildirler

apple (‘epıl) : elma

bedroom (‘bedrum) : yatak odası

car (ka:) : araba

cinema (‘sinımı) : sinema

does not / doesn’t (daz not / dazınt) : geniş zamanda olumsuzluk bildirir. (he, she, it ile kullanılır.)

do not / don’t (du: not / dount) : geniş zamanda olumsuzluk bildirir. (I, you, we, they ile kullanılır.) Olumsuz emir.

door (do:) : kapı

face (feys) : yüz

friend (frend) : arkadaş

he (hi:) : o (erkek)

here (hiı) : burada, buraya

his (hiz) : onun (erkek)

I (ay) : ben

İsn’t (izınt) : değildir

it (it) : o (cansız ve hayvan)

letter (‘letı) : mektup

magazine (megı’zi:n) : dergi

my (may) : benim

not (not) : değil

park (pa:k) : park

potatoe (pı’teytou) : patates

question (‘kwesçın) : soru

shall (şel) : -ecek, -acak

shan’t (şa:nt) : shall sözcüğünün olumsuz hali

she (şi:) : o (bayan)

table (‘teybıl) : masa

the (dı:) : Türkçe çevirisi yok. Önüne geldiği ismin belirli, bilinen olduğunu gösterir.

this (dis) : bunlar

to (tu:) : -ye, -ya

to ask (tu: a:sk) : sormak

to come (tu: kam) : gelmek

to go (tu: go) : gitmek

to like (tu: layk) : sevmek

to open (tu: oupın) : açmak

to play (tu: pley) : oynamak

to read (tu ri:d) : okumak

to run (tu: ran) : koşmak

to talk (tu: to:k) : konuşmak

to teach (tu: ti:ç) : öğretmek

to shut (tu: şat) : kapamak

to sleep (tu: sli:p) : uyumak

toys (toy) : oyuncak

to wash (tu: woş) : yıkamak

tree (tri:) : ağaç

we (wi:) : biz

with (wid) : ile, beraber

will (wil) : -ecek , -acak

window (‘windou) : pencere

won’t (wount) : will sözcüğünün olumsuz hali

you (yu:) : sen/siz

 

ALIŞTIRMA SORULARI – 42

 

1. Şimdiki zamanla ilgili 5 olumlu cümle kurunuz.

2. Geniş zamanla ilgili 5 olumsuz cümle kurunuz.

3. Geniş zamanla ilgili 5 olumlu cümle kurunuz.

4. Gelecek zamanla ilgili 5 olumsuz cümle kurunuz.

5. Şimdiki zamanla ilgili 5 soru cümlesi yazınız.

 

 

Önceki Derste Yer Alan ''Alıştırma Soruları -  41' in cevapları:

 

1. There is a bottle of oil on the table.’’ cümlesinin Türkçe çevirisi ‘’ Masanın üstünde bir şişe sıvı yağ var.‘’ cümlesidir.

 

CEVAP: C

 

2. ‘’Will Alice buy two packets of salt?’’ cümlesinin Türkçe çevirisi ‘’ Mary iki paket tuz satın alacak mı?‘’ cümlesidir.

 

CEVAP: A

 

3. ‘’Bebek bir şişe süt içiyor.’’ cümlesinin İngilizce çevirisi ‘’ The baby is drinking  a bottle of milk.’’ cümlesidir.

 

CEVAP: E

 

4. ‘’Whose apples are you eating?’’ cümlesinin Türkçe çevirisi ‘’Kimin elmalarını yiyorsun?’’ cümlesidir.

 

CEVAP: D

 

5. ‘’Whose cows are they?’’ cümlesinin Türkçe çevirisi ‘’Onlar kimin inekleridir?’’ cümlesidir.

 

CEVAP: C